Gösterim: 2310 - Yazar:
pervane - Kasım 13 2010 21:43:48
Artan inleyişlerle yığma kasideleri
Bağlarımın esrârı, tek tek büzülür sonra
Güllere vuslatı yak, yakma acı gurbeti
Meltemlerin maksadı, esip dursun bu sabah
Solmasın şafakların, kızaran kor telleri
Dildârlarım durmadan, toplasınlar lâleler
Bağbanlarım yaş döküp, ağlamasın seherde
İnlet neyin sırrıyla, inlet sûzinakları
Ey bülbülüm sevdâ dök, kurutma dudakları
Yüreğimin önüne indirme perdeleri
Mevsimlerin efsunu, tek tek çözülür sonra
Bahçeme nurları yık, yıkma acı hasreti
Neylerimin sırrıyla, yanıp dursun kor segâh
Erimesin bağrımda. Mecnun’umun çölleri
Güller aşk ikliminde, toplasınlar jaleler
Bağbanlarım yaş döküp, ağlamasın seherde
İnlet neyin sırrıyla, inlet sûzinakları
Ey bülbülüm sevdâ dök, kurutma dudakları
Sâkilere döktürtme zehirli bâdeleri
Sevdâların güftesi, tek tek üzülür sonra
Döşüne yıldızlar tak, takma acı nefreti
Uzayan susuzluğa, kanıp dursun girizgâh
Seninle arşa değsin, âşıkların dilleri
Sükût etme bu gece, koparttır sen nâleler
Bağbanlarım yaş döküp, ağlamasın seherde
İnlet neyin sırrıyla, inlet sûzinakları
Ey bülbülüm sevdâ dök, kurutma dudakları
Kışların mâtemiyle, bozdurma dîdeleri
Hülyâların bestesi, tek tek ezilir sonra
Kalbine mehtâbı çak, çakma kor melâneti
Sazların mızrâbında, yanıp dursun bin yegâh
Gelmesin üzerine takvimlerin selleri
Kanadının ucunda, uyandır sen şûleler
Bağbanlarım yaş döküp, ağlamasın seherde
İnlet neyin sırrıyla, inlet sûzinakları
Ey bülbülüm sevdâ dök, kurutma dudakları